18 Ekim 2011 Salı

Aglais Urticae


1 yılı aşkın süredir doğa yürüyüşlerine katılamadım. Sonbahar en sevdiğim ikinci mevsim doğada ve çok canımı yakıyor düşündükçe ama kısa zaman içinde geri döneceğim. Durum böyle olunca eski fotoğraflarımı karıştırıyorum zaman zaman. Hani siyah beyaz resimler olur da sadece vurgulanmak istenilen noktalar renkli bırakılır. Bu fotoğraf doğal olarak o etkiyi yaratıyor. Toprak zemin üstündeki Aglais Urticae internette etiketlenen ilk fotoğrafım idi. Bu blog hakkındaki ilk düşünce o zaman oluştu.

11 Ekim 2011 Salı

Emektar


Bir bıçağın sapı kırılınca çöpü boylar mı? Bizim ev için cevap hayır. Çok kurban gördü bahse konu bıçak, maharetleri dillere destan, faydası saymakla bitmez... O zaman hastayı ayağa kaldırmak gerek :)

Zamanında Siteler'den alınan ceviz ahşap parçayı kullanıyorum. Ama emin olamıyorum ceviz midir meşe midir? Her halükarda sert ağaçtan, işlemesi zor ve emektar bıçağı hak eder yani! Basit bir çizim, bol kesme-biçme işinin ardından eldeki pirinç plakayı bakır tel üzerine sararak dekoratif bir perçin yaratma çabası. (Her evde paslanmaz bir perçin bulunmuyor) Biraz tıraşlama ve ceviz yağıyla güzel bir masaj. Kurbanda Emektar yine sahneye çıkar.

2 Ekim 2011 Pazar

Zati


Mektepli değilim, has amatörüm deneme yanılma tariflerle yola devam ediyorum. Bazen iyi veya kötü bir şeyler çıkaramadığım zamanlar oluyor. Ama amatör ruh işte. :) Hediye anahtarlık projem vardı ki, gümüş kısmını tamamladıktan sonra pirinç kakma deneyip, azıcıkta ısıl muamele çekecektim. Ama yemedi... Kısmet diyoruz ders çıkarıyoruz. Acaba kurs falan mı arasam?

Ya Sabır


İlk imame çalışmamı paylaşmıştım. Ne yazık ki yaklaşık bir hafta sonra kayıplara karışmış. Madem kaybolmuş hem babama hem de anneme birer tane yapabilirim diye düşünüp başladım çalışmaya. Elimdeki bir dizide tam 66 tane akik olması da güzel bir tesadüf oldu. 33'lük iki akik tespih. Onların hayatını epeyce zorlaştırdığım şu günlerde belki "Ya Sabır" çekmek için kullanırlar. :)