18 Ocak 2012 Çarşamba
15 Ocak 2012 Pazar
Ruscus Hypoglossum
Ilgarini mağarasına doğru ilerlerken ilk kez gördüğüm ya da ilk kez gördüğümü sandığım bu ilginç bitkinin fotoğrafını çekmiştim. Aslında defalarca gördüğümün farkına vardım sonradan. Küpesi (meyvesi) olmayan halini görmüş ve çok dikkatli bakmamıştım sadece. Dikkat çekmese bile çiçek buketlerinin vazgeçilmezi Ruscus Hypoglossum (Yalova Mercanı, Büyük Yapraklı Dikenli Mersin) olsa gerek.
Etiketler:
buket,
Büyük Yapraklı Dikenli Mersin,
çiçek,
Ilgarini,
Ruscus Hypoglossum,
Yalova Mercanı
8 Ocak 2012 Pazar
Natrix Tessellata
Facebook'ta arkadaşlarımın paylaştığı bir afişi görünce kafamda eski anı canlandı. Ayaş'a dut yemeye gittiğimde dere kenarında çektiğim bu fotoğrafı hatırladım. Yarı yaşar yarı yaşamaz görünümlü bir yılan, tepesinde iki adam. İnce bir dal parçasıyla bir yılanı inceliyorlar ve şimdi anlıyorum ki ölü taklidi yapıyormuş zavallım. Bu özelliğini bilseydim; sabırla kenarda oturur gözlemlerdim. Acaba yeni bir oyunda rol imkanı bulmuş mudur? Başındaki adamlara kendi haline bırakın diyemedim ıssız dağ başında, gerçi çok sert bir müdahale de görmedim. Bu zararsız yılan, Natrix Tessellata (Damalı Su Yılanı)'yı daha yakından tanımak için;
3- wiki
Etiketler:
Damalı Su Yılanı,
Dice Snake,
Natrix Tessellata,
Tessellated Water Snake
4 Ocak 2012 Çarşamba
Lepta
Epey zaman önce üstünde plan yaptığım bir yüzük çalışması vardı. Kendi takmak isteyeceğim bir şey. Üstünde sikke olsun dedim başta ama zor olur bulması. Üzerinde tuğra olan gümüş 5 kuruş (Reşad)'tan olsun dedim. Zaman içinde de tuğraları öyle bir tüketti ki millet soğudum. Beklemede şimdilik yüzük.
Sikke nasıl bulunur bilmem ama Anadolu'nun neresini kazsan eskiye dair bir şeyler çıkar. Kum çıkarmaya giden kamyoncu bazen testiyle döner. Çapaya giden çiftçi bir kaç bronz sikke bulur falan. Bizim akrabalar da çiftçi olunca bir sormakta fayda var dedim. Epeyce eski bir hikaye anlatıldı. Bende karıştırdım ambar evini ve bir şeyler çıktı hakikaten. Heyecanlandım. Büyüteçle incele, bak derken çıkan paralar beni apayrı bir hikayeye götürdü. Genel olarak kötü durumdaki paralar Lepta idi. Lepta, Euro'dan önce kullanılan yunan parası yani tarih olmuş. Paralardan birinin üzerindeki 1878 tarihi net okunuyor. Aklımda bir bu paranın buraya geliş hikayesi var, bir de yerini bıraktığı Euro'nun hali. Şimdi bu para nasıl küçük bir çiftçi köyüne gelir. Düşününce çok zor değil bizim tarihlerimiz iç içe geçmiş. Belki mübadele öncesi Rumlardan kalmıştır, belki Kurtuluş savaşında Yunanlılar geride bırakmıştır diye geliyor aklıma. Ne yazık ki paralar yüzük yapmak için çok büyük!
3 Ocak 2012 Salı
Biri Bilmez İkiyi Bulmaz
Metal aksamı su borusundan, üstü ahşap/masif bir çalışma masası sahibi olmaya heveslenirim yıllardır. Yeni bir düzen kurma fırsatı yakalamışken "olsun artık" dedim ama Siteler'deki amcadan ahşap kısıma iki bin gaymeyi duyunca... Yapı markette görüp beğendiğim çözüme yönelmek durumunda kaldım. Su borusundan bacak yapmakta ayrı sıkıntıları yanında getirdi. Sırasıyla; Tasarım, Kirlilik, Ağırlık, İnsan Faktörü ve Maliyet.
Tasarım: Kağıda çizilen/planlananla ölçü tutturmanın zorluğu. Emin olun bu dünyada gerçekten düz olan bir şey yok!
Kirlilik: Boruların kesme ve diş açma işinde kullanılan yağı temizlemenin zahmeti.
Ağırlık: Toplamda 7 m metal boru, epeyce fazla fittings, 12 flanş ve ahşabın ağırlığı.
İnsan Faktörü: Satıcı bile perforje al, bunu ne yapacaksın diyebilmekte.
Maliyet: Her bir uç için diş açma ve zor bulunan malzemelerin getirdiği maliyet (açılan her diş extra).
Tasarım, ahşap keştirme, yan bant yapıştırma, boru kestirme, diş açtırma, temizlik, tornada ayak yaptırma, montaj... Oturunca başına masanın keşke şurasını yüksek yapsaymışım, şurasını geride tutsaymışım, şuraya raf düşünseymişim...vb bir sürü şey söylüyorum. Her zaman olduğum gibiyim. "Biri Bilmez İkiyi Bulmaz" Toplamda mutluyum, çok vakit ve emek harcadım bu masa için.
Tasarım, ahşap keştirme, yan bant yapıştırma, boru kestirme, diş açtırma, temizlik, tornada ayak yaptırma, montaj... Oturunca başına masanın keşke şurasını yüksek yapsaymışım, şurasını geride tutsaymışım, şuraya raf düşünseymişim...vb bir sürü şey söylüyorum. Her zaman olduğum gibiyim. "Biri Bilmez İkiyi Bulmaz" Toplamda mutluyum, çok vakit ve emek harcadım bu masa için.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)