8 Eylül 2011 Perşembe

Begonya


Ankara-Hamamönü semtinin tarihi sokakları tekrar inşa edildi ve daha görsel hale getirildi. Ben kısa yürüyüşler yapıyorum bazen. Ara sokaklarda perforje destekli saksılar içinde rengarenk çiçekler asılmış duvarlara. Fotoğraf makinesi yanımda olunca bu begonya giriveriyor çerçeveye. Bakmayın begonya dediğime, o kadar az çiçeğin ismini biliyorum ki aslında. Benekli ve büyük yapraklarıyla yıllarca salonumuzu süsleyen çiçek de begonya değil miydi? İnternet'te ufak bir araştırmayla envai çeşit begonya görmek şaşırtıcı oluyor.

Eski bildiklerimi bile unuttuğumu düşünüyorum, her ne kadar üstüne yeni bir şeyler ekleme çabası olsa bile. Sonra insanı dibi çatlak toprak bir kaba benzetiyorum. İçini doldurmaya çalıştıkça alttan damlatıyor. Eğer doldurmazsan içini yaramıyor hiçbir şeye. Damlattığından fazlaysa koyduğun eğer kullanılabiliyor belki! Zamanla çatlağın büyümesi, koyduğundan fazlasının eksilmesi ve kabın kırılması kaçınılmaz ama o zamana kadar içini doldurupta doğru yere boşaltabilirsen eğer güzel bir çiçek yetişebilir.

Hiç yorum yok: