Çamurun kile, kilin seramiğe dönüşümü bana hep heyecan verici gelir. Çamurdan eşya üretmek tarihin başlagıncından beri insan becerisidir. Günümüzde seramik bir sanat aynı zamanda ve yaratıcılıkta sınır yok, o kadar güzel şeyler yapıyorlar ki, bakmaya doyamıyorum.
Korona salgınının bir sonucu olarak, evde ve balkonda daha çok vakit geçirince insan iki dal birşeyleri olsun istiyor. Kendimizce diktik bizde. Vakit geçirmece işleri işte limon, kumkuat vb. Saksılar doldukça torf lazım tabi. Geçerken bir yerden aldık torf. Açtım içinde ceviz büyüklüğünde kil parçaları var.
Killeri topladık, suda erittik,
süzdük, bez torbada suyunu kuruttuk derken elma büyüklüğünde bir kil topumuz
oldu. Balığı çok severim ya işte, hemen balık figürlü Exlibrisim gibi şekil
verdim kile kuruttum. Kuruttuktan sonra nasıl pişiririm diye bakmaya başladım.
Pişirdikten sonra asacağım bir kenara hayalimce.
Evde olacak bir şey değil, 1000 derecelere falan çıkarmak lazım pişirmek için, özel fırımları (kiln) var. Eskiden nasıl yapmışlar desen, açık ateş yakmışlar vs, balkonda olacak şey değil. Şehir insanıyız netice itibarı ile. Neyse bir seramik atölyesine gittim, fırınlarmısınız demeye hüsran oldu. Ne idüğü belirsiz çamurlar çatlar patlarmış, fırına ya da diğer ürünlere zarar verebilirmiş. Neresinden bakarsan bak, bu da bir tecrübe. Konuştuğum seramik atölyesi Korona salgınından dolayı atölye düzenlemiyormuş, zaten bende de tereddüt var. Erteledik düşleri, kısmet olursa ilerde öğreneceğiz bu işleri. (KS)
Korona Öncesi (KÖ) ve Korona
Sonrası (KS) gibi bir kavram artık hayatlarımıza girdi diye değerlendiriyorum.
Bu kavramları kullanan varmı diye bakmadım web’e. Ben yazıyım dursun kenarda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder