8 Aralık 2010 Çarşamba

Hazine Sandığı


Yeğenimin tabiriyle hazine sandığıdır. Bir ilaç firmasının içinde stress topları bulunan tanıtım maksatlı hediyesidir aynı zamanda. Ancak bana da başka bir arkadaşımdan hediyedir kendisi.

Yeğenimin hazine sandığı olarak görmesinin bir sebebi de sanırım içinden çıkan stress toplarıydı. Fakat bendeki stress, pek stress topu ile gidecek türden değildi. Bende topları bir kenara kaldırdım. Sandığı değerlendirmeye karar verdim.

Öncelikle üzerindeki ilaç firması reklamı canımı sıkmış olacak ki kazıdım onu. Sonra kutuyu vernikledim tekrar. Böylede çok sade görünmüş olacak ki üzerine bir şeyler yazmaya karar verdim. Adı gibi hazine sandığı olsun istedim. Gümüş yazısı kazıyarak havyamla yaktım. İnce bir kat daha vernikle birlikte gümüş eşyalarımı saklayabileceğim kişiselleştirilmiş gümüş hazine sandığım hazırdı.

7 Aralık 2010 Salı

Ateşleyebilgeç





Öncelikle magnezyum çubuk (Magnesium Fire Starter) ve yanında çelik bir plakadan (Steel Fire Starter) oluşan bir ateş yakma aracı/aleti var. Çelik plaka,magnezyum gövdeye sürtülmek suretiyle (çakmak taşındaki gibi) kıvılcım oluşturuyor. Kuru ot/saman gibi malzemeler hızlıca tutuştuktan sonra çalı çırpı, daha sonra ufak dal parçaları, en son odun atılarak bir kamp ateşi yakılabiliyor. Ancak bu aparatın az bile olsa bir fiyatı var. Kullanmadığınız bir alete para vererek sahip olmak mali durumunuzla alakalı bir konu.

Nette sörf yaparken, kurşun kalemin üzerine yapıştırdığı çakmak taşlarıyla bahsi geçen aracın/aletin basit bir versiyonunu yapan bir DIY (Do It Yourself) video izlemiştim. Odamı toplarken bulduğum çakmak taşları ile bende buna benzer bir deneme yapmaya karar verdim. Elde ne varsa artık işte. Kurşun kalem yerine dondurma çubuğu kullanmak daha ucuz bir çözüm oldu. Önce çubuklardan birinin üzerine fazla derin olmayan düz bir girinti kazıdım boydan boya, çakmak taşlarını daha düzgün yerleştirebilmek için. Hızlı kuruyan bir yapıştırıcı ile elimdeki çakmak taşlarını bu girinti üzerinde arka arkaya yapıştırıp kurumasını bekledim. İkinci dondurma çubuğunu ikiye parçalayıp kenardaki boşluklara yapıştırıp traşladım kenarlardan. Sonrasında çelik aparat yerine maket bıçağı kartuşu kullanmaya karar verdim. Bıçakta aynı işlevi görür hatta belki daha başarılı bile olur. Ancak şekil ve taşıma kolaylığı açısından maket bıçağında karar kıldım. Test yapmaya geldi sıra ve samanın olmadığı yerde pamuk olsun dedik ve başarılı bir sonuç oldu sanırım. :)

Acil durum kitimde yer alacak bir alet yapmış oldum.

İçindekiler: :)
Çakmak taşı (Flint stone) ~20 tane
Dondurma çubuğu (Ice cream stick) 2 tane
Yapıştırıcı (Glue)
Maket bıçağı kartuşu (Razor blade) 1 tane
Eğe (file)
Heves, sabır ve emek

5 Aralık 2010 Pazar

Tarihle Tarih Yaratmak


Ulus'ta bulunan Roma Hamamı, Julien Sütunu, Hacı Bayram Veli Türbesinin bitişiğindeki Augustus Tapınağı ve Ulus meydanına yakın yerde bulunun kalıntılar hemen aklıma gelen Ankara'daki Roma dönemi tarihi eserleri.

Ankara Kalesinde gezinirken, surlar içinde, hemen kendini belli eden farklı şekil ve boyutlardaki pek çok mermer blok görmüştüm. Mevcut bulunan kalıntılarla (roma dönemi) kendilerini güvene alacak olan kalelerini inşa etmişlerdi. Tarihle Tarihi Yaratmışlardı yani. Surların dört bir yanındaki sanat şaheseri blokları görünce Ankara'nın Roma döneminde nasıl bir şehir olduğunu merak etmiştim. Düşünün Ulus'un altında bulunmayı bekleyen daha neler olabilirdi!

Sonrasında Hacı Bayram Veli Türbesiyle sırt sırta veren Augustus Tapınağı ise başka bir hikaye anlatıyordu. Roma döneminde tapınak olarak başladığı hayatını Bizans döneminde kilise ve Osmanlı döneminde ise neredeyse (max 5 metre yanı) bir cami olarak devam ettirmişti. İnsanların manevi değerler yükledikleri yerlerde manevi işleri yapmaya meyil göstermeleri pek çok yerde rastlanılabilir durum olsa gerek. Memlekette pek çok mezarlığın ve ibadet yerinin araştırılsa buna benzer hikayeleri çıkar diye düşünüyorum.

Anadolunun şirin ve sakin bir köşesinde bir köy evinin su basmanında veya köşe taşı olarak kullanılan Roma dönemi kalıntısına şaşırmamak gerekir. Pek çok medeniyeti barındıran bu topraklar kültürleri de tarihi de birbirinin üzerine ekleyerek inşa ediyor sanırım.

Hayal kuruyorum bazen zaman makinesi değil, zamanda yolculuk yapabilen bir fotoğraf makinesi bile yeterdi bana diye...